Semicenk – Bulamazsın

Semicenk – Bulamazsın Şarkı Sözleri

Güneş olsan doğamazsın
Yüreğimde bir yer tutamazsın öyle
Boşluklarda arasan da bulamazsın

Güneş olsan doğamazsın
Yüreğimde bir yer tutamazsın öyle
Boşluklarda arasan da bulamazsın

İlk defa bağışlanır gibi günahları boynumdan ağırladım
Sabrettiğim umutlar hep göğe atıp yere düşünce hatırlarım
İnsanoğluyum, riyakarım tükenmek bilmez ağıtlarım
Nasıl oynadı mazlum bu kozları, vicdanın boş kaldı kolları

Uçurumun kenarındayım herkes diyor “Ben de zordayım
Bilmediğim bir yoldayım, okyanuslarında bir damlayım
Çağlar yüreğinde yalanlar, derdin beni dağlar
Unutulur zamanla

Güneş olsan doğamazsın
Yüreğimde bir yer tutamazsın öyle
Boşluklarda arasan da bulamazsın

Güneş olsan doğamazsın
Yüreğimde bir yer tutamazsın öyle
Boşluklarda arasan da bulamazsın

Semicenk – Bulamazsın Şarkı Sözleri

Semicenk Bulamazsın şarkı sözleri nakaratı birine tamamen kapanmış bir kalbin ifadesi. Artık ne kadar çabalansa da, o kişinin içeri girmesi mümkün değil. Sevgiye, ışığa, geçmişe dair hiçbir iz kalmamış. Soğuk, kararlı bir vedanın ve içsel bir sınır çekmenin şiirsel bir anlatımı.

Semicenk Bulamazsın şarkı sözleri takip eden bölümü insanın içsel çelişkilerini, umut kırıklıklarını ve vicdan muhasebesini anlatıyor. Hem kendine dönük bir yüzleşme var, hem de dünyaya ve adaletsizliğe karşı bir sorgulama. Umutlar boşa düşerken, geçmişin yüküyle baş etmeye çalışan bir ruh hali hissediliyor. İçinde hem kırgınlık hem de bir uyanış var.

Semicenk Bulamazsın şarkı sözleri ilerleyen dizeleri varoluşsal yalnızlık, yönsüzlük ve duygusal yüklerle dolu bir ruh halini yansıtıyor. Anlatıcı kendini hem çevresinden soyutlanmış hem de herkesle aynı dertlerin içinde boğulurken buluyor. İçsel karmaşa, güven kaybı ve zamanla her şeyin silikleşeceği düşüncesiyle bir tür duygusal mesafe kurulmuş.

Toparlayacak olursak Semicenk Bulamazsın şarkı sözleri derin bir içsel yalnızlığın, kırılmış bir güvenin ve ağır bir yaşam muhasebesinin ifadesi. Şarkıcı hem kendisiyle hem de çevresindeki insanlarla hesaplaşma içinde. Kalbi kapanmış, geçmişte yaşadığı hayal kırıklıkları artık affetmeyeceği bir noktaya taşınmış. Artık kimse içeri giremiyor; ne sevgiye yer var, ne de yeniden başlamaya.

Sözlerde insanın çelişkili doğası da işleniyor: umut ederken tükenmek, bağışlanmak isterken içsel yüklerden kaçamamak, dürüstlüğün peşindeyken riyakârlıkla yüzleşmek… Kişisel bir çöküş anı gibi ama aynı zamanda herkesi içine alan bir yorgunluk hissi de var; çünkü herkes zor durumda ama kimse kimseye gerçek anlamda dokunamıyor.