Ufuk Beydemir – Hatırı Yok Mu?

Ufuk Beydemir – Hatırı Yok Mu? Şarkı Sözleri

Bu kadar çabuk mu unuttun beni?
Yaşanmış yılların hatırı yok mu?
Hep senin uğruna hep senin için
Aştığım yolların hatırı yok mu?
Aştığım yolların hatırı yok mu?

Elin varmıyor mu bir merhabaya?
Dilin varmıyor mu hatır sormaya?
Sözün kalmadı mı gönül almaya?
Seven kalbimin hatırı yok mu?

Nasıl da bir anda değişti huyun
Bu nasıl bir arzu, bu nasıl oyun?
İkiye böldüğüm ekmeğin suyun
Bir acı kahvenin hatırı yok mu?
Bir acı kahvenin hatırı yok mu?

Elin varmıyor mu bir merhabaya?
Dilin varmıyor mu hatır sormaya?
Sözün kalmadı mı gönül almaya?
Seven kalbimin hatırı yok mu?

Ufuk Beydemir – Hatırı Yok Mu? Şarkı Sözleri

Ufuk Beydemir Hatırı Yok Mu şarkı sözleri başlangıç bölümü terk edilmenin ve unutulmanın yarattığı derin hayal kırıklığını anlatıyor. Anlatıcı, birlikte geçirilen yılların ve katlanılan zorlukların değerinin yok sayılmasına içerliyor. “Bu kadar çabuk mu unuttun beni?” sorusu, karşı tarafın duyarsızlığına ve yaşananların hafife alınmasına tepkiyi yansıtıyor. Emek verilen, fedakarlık yapılan yolların ve zamanın “hatırı” yani önemi soruluyor; burada hem özlem hem de kırgınlık iç içe geçiyor.

Ufuk Beydemir Hatırı Yok Mu şarkı sözleri devam eden kısmı ilişkideki iletişimsizliğe ve uzaklığa duyulan derin kırgınlığı yansıtıyor. Anlatıcı, basit bir selamın, bir hal hatır sormanın bile karşı taraftan gelmemesine üzülüyor; adeta sevgisini, ilgisini ve varlığını unutulmuş hissediyor. “Seven kalbimin hatırı yok mu?” sorusu, sevgisinin ve duygularının karşılık görmediğine dair çaresiz bir sorgulama. Bu dizelerde, kopan bağların acısı ve özlem bir arada bulunuyor, aynı zamanda küçük ama anlamlı jestlerin ne kadar önemli olduğu vurgulanıyor.

Özetleyecek olursak Ufuk Beydemir Hatırı Yok Mu şarkı sözleri ilişkideki ani ve beklenmedik değişimi, hayal kırıklığını güçlü bir şekilde dile getiriyor. Anlatıcı, karşı tarafın tutarsız ve soğuyan tavrına şaşırıyor; bu değişimin ardındaki nedenleri sorguluyor. “İkiye böldüğüm ekmeğin suyun / Bir acı kahvenin hatırı yok mu?” sözleriyle, paylaşılan küçük ama anlamlı anılar ve samimiyetler hatırlatılıyor; bunların değersizleşmesine ve unutulmasına üzüntü duyuluyor. Burada hem yakınlık hem de sadakat temaları ön planda, karşılıksızlık ve kırgınlık hissi yoğun.