Koray Avcı – Yakarım Geceleri Şarkı Sözleri
Bu aşkın nüshası rüzgârlarda
Aslı bende kalacak
Bizi hasret saracak
Bulutlar çıldıracak
Bizi hasret saracak
Bulutlar çıldıracak
Ayrılık başımı döndürüyor
Kavuşmayı özlettin
İntiharlar kuşandım
Bu aşkı sen kirlettin
İntiharlar kuşandım
Bu aşkı sen kirlettin
Geçtim borandan, kardan
Yitirdim bahçeleri
Ellerini tutmazsam, gülüm
Yakarım geceleri
Koray Avcı – Yakarım Geceleri Şarkı Sözleri
Koray Avcı Yakarım Geceleri şarkı sözleri giriş bölümü aşkın içsel yönünü yücelten, onu dış dünyanın gelip geçici görüntülerinden ayıran bir anlayışla yazılmış. Aşk burada bir iz, bir fırtına, bir sessizlik ama aynı zamanda kalıcı bir iç gerçeklik olarak duruyor. Şair, aşkı yaşarken onu kaybetmiş olsa bile, ondan kalan özü kendi içinde yaşatıyor. Bu, hem duygusal bir olgunluk hem de bir çeşit içsel zafer gibi okunabilir. Çünkü aşk bitse bile, onun aslı hâlâ şairin içinde yaşıyor ve bu, aşkı zamanın ötesine taşıyor.
Koray Avcı Yakarım Geceleri şarkı sözleri devam eden bölümü bir aşkın sonunda yaşanan hayal kırıklığı, öfke ve tükenmişlik hissini güçlü bir şekilde yansıtıyor. Şairin duygusal olarak bu ilişkiye nasıl teslim olduğu, ama sonunda kalbinin kırılmasıyla birlikte aşkın nasıl kirletildiğini ifade ediyor.
Aşkın içindeki saf duyguların, yaşanan ihanete ve kırgınlıklara karşı nasıl bozulduğuna dair acı bir itiraf var. “İntiharlar kuşanmak” ifadesi, duygusal çöküşün, bir kişinin içindeki yok olma arzusunun bir metaforu olarak işlev görüyor. Bütün bu dizelerde, sevda bir yandan hayat veren bir duygu iken, bir yandan da derin acılarla ve kayıplarla gelen bir yük haline dönüşüyor. Bu, aşkın gücünün ve kırılganlığının da bir göstergesi.
Koray Avcı Yakarım Geceleri şarkı sözleri son olarak aşkın kayıplar ve zorluklarla birlikte gelen acılarını ve tutkusunu yoğun bir şekilde hissettiriyor. Şair, bir yandan geçmişteki güzel anıların kaybından bahsederken, bir yandan da sevdiğiyle kurduğu bağın ne kadar önemli olduğunu vurguluyor.
“Ellerini tutmazsam” ifadesi, bir yandan sevdanın fiziksel bir bağ ve güven verdiğini, diğer yandan da ayrılık veya uzaklık halinde yaşanacak büyük bir boşluk ve acıyı simgeliyor. Aşk, burada bir kurtuluş ve bir hapis arasında gidip gelen, şairin ruhunu etkileyen bir güç olarak işliyor. Aşkın eksikliği, geceyi “yakmak” gibi bir içsel acıya dönüşüyor, bu da şairin sevdayla bağlılığını ve ona duyduğu derin özlemi anlatıyor.