Musa Eroğlu – Mihriban Şarkı Sözleri

Sarı saçlarına deli gönlümü
Bağlamışım, çözülmüyor, Mihriban
Mihriban

Ayrılıktan zor belleme ölümü, ölümü
Görmeyince sezilmiyor, Mihriban
Mihriban, Mihriban

Yâr deyince kalem elden düşüyor
Gözlerim görmüyor, aklım şaşıyor
Şaşıyor

Lambada titreyen alev üşüyor, üşüyor
Aşk kâğıda yazılmıyor, Mihriban
Mihriban, Mihriban

Tabiplerde ilaç yoktur yarama
Aşk deyince ötesini arama
Arama

Her nesnenin bir bitimi var ama, var ama
Aşka hudut çizilmiyor, Mihriban
Mihriban, Mihriban

Musa Eroğlu – Mihriban Şarkı Sözleri

Musa Eroğlu Mihriban şarkı sözleri giriş dizeleri aşık birinin Mihriban adlı birine olan duygusal bağlılığını ve Mihriban’a olan sevgisini güçlü bir şekilde ifade ediyor.

Musa Eroğlu Mihriban şarkı sözleri devam eden bölümünde şarkıcının ayrılığın acısını ölüm kadar zorlayıcı bulduğu ifade ediliyor. Bu sözler, aşk, özlem ve ayrılık gibi duygusal temalara odaklanan bir dil kullanıyor.

Musa Eroğlu Mihriban şarkı sözleri ilerleyen kısmı aşkın insanın duygu ve düşüncelerini nasıl etkileyebileceğini anlatan romantik bir tema içeriyor.

Musa Eroğlu Mihriban şarkı sözleri takip eden dizelerde lambadaki titreyen alevin soğuduğu, üşüdüğü bir metafor kullanılarak aşkın içsel bir sıcaklık olduğu vurgulanıyor.

Ardından, “Aşk kâğıda yazılmıyor, Mihriban” ifadesiyle, aşkın soyut ve duygusal bir deneyim olduğu, sadece kâğıda yazılarak ifade edilemeyecek kadar derin olduğu anlatılıyor.

Musa Eroğlu Mihriban şarkı sözlerinde geçen “tabiplerde ilaç yoktur yarama” ifadesiyle, aşkın getirdiği yaraların tıbbi çözümlerle değil, duygusal ve içsel bir süreçle iyileşebileceği vurgulanıyor.

Ardından, “aşk deyince ötesini arama” ifadesiyle, aşkın sınırlarının anlaşılması gerektiği, onu basit bir şekilde tanımlamaya çalışmaktan ziyade derinlemesine keşfetmenin önemine vurgu yapılıyor.

Musa Eroğlu Mihriban şarkı sözleri son bölümü diğer nesnelerin bir süre sonra sona erdiği ancak aşkın sınırlarının çizilemeyeceği anlatılıyor. “Aşka hudut çizilmiyor” ifadelerinin yer aldığı şarkı sözleri, aşkın belirli bir süre veya noktada durmayan, sürekli evrimleşen bir deneyim olduğu vurgulanıyor.